Yeme bozukluğu nedir?
Sağlığa zarar verebilecek derecede yetersiz ya da aşırı yemek yeme davranışıdır. Yeme bozukluğu olan kişinin bedeni, duygusal ve sosyal hayatı yeme davranışındaki anormallikler nedeniyle zarar görür. Kişinin, günlük yaşamı yeme biçimini değil, yeme biçimi günlük yaşamını etkiler.
Beslenme ve yeme bozuklukları;
- Pika
- Geri çıkarma (geviş getirme) bozukluğu
- Kaçıngan/kısıtlı yiyecel alımı bozukluğu
- Anoreksiya nervoza
- Blumiya nervoza
- Tıkınırcasına yeme bozukluğu
- Tanımlanmış diğer bir beslenme ve yeme bozukluğu
- Tanımlanmamış beslenme ve yeme bozukluğu olarak değerlendirilmektedir.
Yeme bozukluklarının nedenleri nelerdir?
Yeme bozukluğu diyet yapmaktan çok farklı bir durumdur. Diyet, kişinin sağlıklı bir bedene ulaşabilmek için uyguladığı dengeli beslenme düzeni iken yeme bozukluğu ise kişinin hayatını fizyolojik, psikolojik, ve sosyolojik olarak etkisi altına alan psikolojik temelli bir hastalıktır. Yeme bozuklukları için özgün bir neden bilinmemektedir. Beslenme ve yeme bozuklukları kişinin olduğu kadar, ailesinin, yakın çevresinin hayatını da büyük ölçüde etkilemektedir. Yeme bozukluğunun oluşmasında temel sebeplerden bir tanesinin özgüven eksikliği olduğu düşünülmektedir. Temelde beslenme ve yeme bozukluğu olan kişi yiyerek ya da yemeyerek hayatını ve duygularını kontrol etmeye çalışır. Bu durum çoğu zaman kişinin hayatı ve çevresinde olup bitenlerle ilgili ne kadar güvensiz hissettiği ile de ilgilidir. Yeme bozukluklarının daha çok kadınlarda görülmesi, kadınlık psikolojisinin de önemini vurgulamaktadır.
Pika
Kişinin en az bir ay süreyle, sürekli olarak, besleyici bir değeri olmayan, besin olmayan bir maddeyi (kağıt, saç, boya, sabun, kül, kil vb.) tüketmesidir. Besleyici değeri olmayan ve besin olmayan maddeleri yeme tutumu, kişinin gelişimsel düzeyi ile uyumlu değildir. Çocuklarda daha sık olmakla beraber her yaş grubunda görülebilmektedir.
Geri çıkarma (geviş getirme) bozukluğu
Kişinin sık sık, en az bir ay süre ile yediği yemeği geri çıkarması durumudur. Çıkarılan yiyecekler yeniden çiğnenebilir, yeniden yutulabilir ya da dışarı tükürülebilir. Sık sık geri çıkarma, eşlik eden bir mide-bağırsak hastalığına ya da başka bir sağlık durumuna (reflü, pilor stenızu vb) bağlı gelişmez.
Kaçıngan / Kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu
Belirgin kilo kaybı, belirgin kilo eksikliği ya da enteral (tüp yardımıyla) beslenmeye, ağızdan besin destekçilerine bağlı kalma halidir. Buna bağlı kişide ruhsal -toplumsal işlevselliğin belirgin düzeyde düşer.
Bulimiya nervoza
Yineleyici tıkınırcası yeme dönemlerinin olması ve bir tıkınırcasına yeme dönemi benzer koşullarda, benzer sürede çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği yemesi ve bu dönem sırasında yemek yemeyle ilgili denetimin kalktığı duygusu olmasıdır (kişinin yemek yemeyi durduramadığı duygusu).
Kişinin kilo almaktan sakınmak için kendi kendini kusturma, bağırsak çalıştıran (laksatif), idrar söktürücü (diüretik)ilaçları ya da diğer ilaçları yanlış yere kullanma, neredeyse hiç yememe ya da aşırı spor yapma tekrarlayan aşırı ödünleyici davranışlarda bulunma halidir. Tıkınırcasına yeme atağı ve ödünleyici davranışların her ikisinin de üç ay içinde en az haftada bir kez olması blumiya nervoza tanı ölçütü için değerlendirme kriteridir.
Bulimiya nervoza, bulimiya veya yeme-kusma bağımlılığından etkilenen kişiler genellikle normal kilodadır, atletik görünürler ve çok sağlıklı besleniyor gibi görünürler. Bulimiya, diğer yeme bozukluklarına göre vücut ağırlığına göre daha az fark edilir. Etkilenenler düzenli, kontrol edilemeyen tıkınırcasına yemek yemekten muzdariptir. Tıkınırcasına yemek yedikten sonra kilo alma korkusuyla kilo azaltıcı önlemler alırlar. Etkilenenler genellikle çok kontrollü yiyecekler yedikleri ve çok fazla spor yaptıkları aşamalar ile aşerme ve kusma ataklarının olduğu aşamalar arasında gidip gelirler. Ek olarak, etkilenenler görünüşlerine çok bağlıdır. Ayrıca utanç, iğrenme ve suçluluk duyguları da sıklıkla rol oynar. Tıkınırcasına yeme, korku, hayal kırıklığı veya öfke gibi istenmeyen duyguları düzenlemeye hizmet eder.
Anoreksiya nervoza
Kişinin kilo almaktan ya da şişmanlamaktan çok korkması ya da belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığında olmasına karşın kişinin, kilo almayı güçleştiren davranışlarda bulunmasıdır. Kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığı ile ilgili bir bozukluk vardır. Kişi kendini değerlendirirken vücut ağırlığına ve biçimine yersiz bir anlam ya da düşük vücut ağırlığının önemini hiçbir zaman kavrayamaz.
Etkilenen insanlar zayıf olmalarına rağmen kendilerini çok şişman hissederler. Zayıf olmak vücut için de çok tehlikeli olabilmektedir. Kardiyak aritmiler, elektrolit ve hormon dengesi bozuklukları, organ hasarı, osteoporoz ve kısırlık genellikle anoreksinin sonucudur. Bu, anoreksiyayı ölümcül hastalıklarından biri yapar. Terapi her zaman gereklidir. Birçok hasta, hastalığa ilişkin içgörü eksikliği nedeniyle tedaviyi reddeder.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu
Yineleyici tıkınırcasına yeme dönemlerinin üç ay içerisinde, haftada en az bir kez olmasıdır. Kişinin benzer koşullarda ve benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği yemesidir. Olağandan çok hızlı yeme, rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene kadar yeme, bedensel açlık hissetmiyorken yeme ve ne denli yediğinden utandığı için kendi başına yeme ve sonrasın yoğun suçluluk duygusu hissetme hali sıkça eşik etmektedir. Tıkınırcasına yemeye, bulimiya nervoza olduğu gibi uygunsuz ödünleyici davranışlar eşlik etmez bu nedenle aşırı kilolu olmak tipik bir sonuçtur. Bu da diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların gelişimini teşvik edebilmektedir.
Tanımlanmış Diğer Beslenme ve Yeme Bozuklukları
Gece yemek yeme bozukluğu
Uykudan uyanarak yemek yeme ya da akşam yemeğinden sonra aşırı yiyecek tüketme ile kendini gösteren, yineleyen gece yemek yeme ataklarıdır.
Tanımlanmamış beslenme ve yeme bozukluğu
Klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olan ancak beslenme ve yeme bozuklukları tanı kümesinde herhangi birinin tanısı için tanı ölçütlerini tam karşılamayan bir kategoridir.
Yeme bozuklukları tedavisi nasıl olur?
Tedavi psikiyatri ve uzman psikolog öncülüğünde, hastalığın durumuna göre iç hastalıkları ve diğer tıbbi dallar ile iş birliğine geçilerek sürdürülür. Yeme bozukluklarını teşhis etmek için kilo ve boy oranı ile belirlenen vücut kitle indeksini kullanılmaktadır. Düşük VKİ, anoreksiya için tipiktir, yüksek VKİ ise tıkınırcasına yeme bozukluğu için tipiktir. Bulimia olan kişilerin genellikle normal bir VKİ’si vardır. Destekleyici psikoterapi görüşmeleri, ailenin tedaviye katılımı ve aile ile iş birliği önemlidir. Hastalar çoğunlukla yeme bozukluklarının farkındadır, ancak hastalığı geç saatlere kadar anlamazlar ve tedaviyi reddedebilirler. Tedavideki ilk hedef genellikle tedaviye kapalı olan hastanın tedavi için iş birliği yapmasını sağlamaktır.
Bilişsel davranışçı terapi yeme bozukluklarının tedavisinde iyi sonuçlar gösteren yöntemlerden biridir. Yeme bozukluğu olan kişiler strese ve duygusal durumlara rahatsız bir yeme davranışı ile tepki verdiğinden, terapi onlara alternatif baş etme stratejilerini öğretmeyi amaçlar. Özellikle genç hastalarda aile yakınlarının terapiye dahil edilmesi önemlidir. Sağlıklı beslenme, yapılandırılmış öğünler ve porsiyon boyutları hakkında bilgi sağladığı için yeme bozukluklarında uzmanlaşmış beslenme tedavisi de yardımcı olabilmektedir.
Yeme bozukluğu tedavisine ne kadar geç başlanırsa tedavisi o kadar zor olabilmektedir. Yeme bozukluğu tedavisi zaman alan bir tedavidir.
Yeme bozuklukları hangi hastalıklara neden olabilir?
Yeme bozuklukluğu yetersiz beslenmede; kas erimesine, kırılgan kemiklere, saç dökülmesine, adet döneminin olmamasına veya güç kaybına neden olabilir. Yetersiz beslenen bir vücut ayrıca enfeksiyonlara karşı kendini daha az savunabilir. Sürekli kusma dişlere ve yemek borusuna zarar verebilir. Yeme bozuklukları, özellikle anoreksiya nevroza ölümcül olabilmektedir. Aşırı yemek yiyen kilolu kişilerde ise eklem ağrısı, yüksek tansiyon veya şeker hastalığı görülebilmektedir. Ayrıca depresyon da bir yeme bozukluğuna eşlik edebilmektedir.
Comments are closed.